İlişki Yorgunluğu : Bağ kurmak neden bu kadar yorucu hale geldi?
- armanbusraa
- 31 Tem
- 1 dakikada okunur
Bağ kurmak istiyoruz.
Yakın hissetmek, görünmek, duyulmak…
Ama ne zaman biri yaklaşsa; ya yoruluyoruz ya da kaçıyoruz.
Zihnimiz bunu “kırıldım” diye tanımlayabiliyor,
bedenimiz “gerilim” olarak hissedebiliyor,
ve çözümü yalnızlıkta buluyoruz.
Peki aslında ne yaşıyoruz?
İnsan zihni sosyal bir yapıdır.
Sevdiğimizde, anlaşıldığımızda ya da biriyle güvende hissettiğimizde sinir sistemimiz dengelenir.
Ama gerçek bağ, samimiyet, dürüstlük ve açıklık gerektirir. Fakat ilişkide olduğumuz kişi sayısı arttıkça bu açıklık zor hale gelir. Yakınlık için belli bir kapasiteye sahip olduğumuz düşünülürse, özellikle yaşadığımız dönemde sürekli yüzlerce hatta binlerce insanla aynı anda etkileşime giriyor olmak derin bir bağı da imkansız hale getirir. Bu sebeple de nadiren gerçek veya derin bir bağ içinde oluruz.
Gerçek temas, zaman ister.
Emek ister.
İçtenlik ister.
Ve en önemlisi: Kırılma ihtimalini göze almayı…
Ve tam da bu yüzden, çoğu kişi günümüzde bağ yorgunluğu yaşar.
Bu yorgunluk gerçek bağlar kurmamızı da engellediğinden, gerçek kalabilmek ve derin ilişki ihtiyacımızı alabilmek için belki de bizi yoran yüzeysel etkileşimlerin sayısını bilinçli olarak azaltmak iyi olabilir. İlişki kapasitemizi işlevsel olarak kullabilmek için tüm etkileşimlerimizi gözden geçirip bizi tüketmeyecek tam tersi bizi besleyecek şekilde düzenleyebiliriz.
Psikolog/Psikoterapist Büşra Arman Karakuş
Yorumlar